...
Başlık : ÖLÇÜLEMEZ
Yazar : Ş.Nezih Kuleyin

                     Anlatılamaz bir acının bitmeyen sızısı ile yaşamaya çalışıyoruz.

              Kimliğimizi kaybettik, artık bizim bir parçamız olan hiçbir şeyimiz yok, kimimiz annemizi kaybetti artık öksüzüz. Acımız ölçülemez.

              Kimimiz babamızı kaybetti, annemiz ile yalnız kaldık bu dünyada yetim kaldık. Yüreğimizdeki sızımız ölçülemez.

              Hem öksüz hem yetim kalanlarımız yaşadıklarına dahi sevinemiyorlar.
 Izdırabımız ölçülemez.

              Kimimiz eşimizi ve çocuklarımızı kaybettik, nereye baksak onları görüyoruz uyku artık korkulacak hal, uyusak karabasan, istesek de uyuyamıyoruz.

Günler uzun gecelerin uzunluğu ölçülemez.

              Ara sokaklarında top oynadığımız mahallemizi zaten binaların istilasıyla kaybetmiştik. Arkadaşlarımızla o günleri konuşurduk kahvede, şimdi arkadaşlarımızı da kahvemizi de. Yoksunluğumuz ölçülemez.

              Anılarımızı kaybettik çocukluğumuzdan bu yana resimlerimizi sakladığımız albümler enkaz altında kaldı belleğimiz yok artık.

              Dedelerimizden, babalarımızdan kalan her şeyi ama her şeyi hafriyat kamyonlarının kasasından enkaz alanlarına boşalttık hatıralarımız yok artık.

              Kefen parası diye annelerimizin kıyıya köşeye koydukları üç beş kuruş da bir işe yaramadı. Kimimiz bulamadık, kimimiz bulduk ama kefen alamadık, yüreğimiz dağlandı.

              Akrabalarımızın cenazelerini enkaz altından tek parça olarak alabilmek için sabahlara kadar yakardık acı içerisinde, cenazelerimiz teslim alınca sevindik. Olacak şey değildi ama acı içinde hayretle baktık kendimize ve birbirimizin yüzüne.

              Enkazdan çıktık ve yandaki enkazdan gelen sese koştuk, neyi bulduysak onu elimize alarak kazmaya çalıştık.

              Kimimiz kedisini kurtaramadı, kimimiz can dostu köpeğini ama elinde sakladığı kuşu ile çıkanımız oldu enkazdan.

              Çok sevindik bir can daha çıkınca molozların arasından kaybettiklerimiz yerine bize verilen bu hediye için birbirimize sarıldık.

              Sarıldığımız zaman birbirimize anladık ki güçlüyüz. Yemeden içmeden diğer enkaza koştuk yine sarıldık birbirimize. Fark ettik ki varını yoğunu seferber etmişti herkes.

              Zonguldaklı maden işçisiyle, Azeri arama kurtarıcı ile de sarıldık yine birbirimize.

              Para kazanmak için yapılan binaların, yapanların, yapımına izin verenlerin ortaya çıkarttıkları hasar ölçülemezdi, dayanışma ruhumuzun yüceliği de.

                                                                                             

                                                                        

Sayfa : 21