...
Başlık : AYLA KUTLU'NUN ÖZGEÇMİŞİ
Yazar : Ü.Gülsüm Bülbül

               

     Yazar Ayla Kutlu’nun, yarım asra yaklaşan yazın yaşamı, edebiyat dünyası, bambaşka hikayesi, meraklı, inceleme, araştırma yapan iyi okuru, akademisyenleri etkiler. Öykü, roman ve çocuk kitaplarıyla özel bir yerdedir Ayla Kutlu.
Bütün kitapları ‘Bilgi Yayınevi’nden çıkar. Bir sayfalık öz yaşamı arka kapağın iç yüzündedir hiç değişmez. Yıllar içinde aldığı ödüller ve yeni eserleri eklenir sadece. Yazmaya cesaret edenler, iyi okurlar onun eserlerini okumaya başlayınca ellerinden bırakamaz ve yeni kitaplarını heyecanla beklerler.
     Neden çok okunur Ayla Kutlu kitapları? Öykü ve romanlarının kurgusu, kahramanların, her bir kişinin tanıtımı, fiziksel, psikolojik, sosyo- kültürel durumları, olayların geçtiği mekanlar ve zaman onun dilinde canlanır, okuru düşündürür, içine alır, bırakmaz.
     Yazarın yaşamı yazdığı eserlerine yansır diyerek Ayla Kutlu’nun yaşamını kendi ağzından “Zaman Da Eskir”, ve ‘Yeni Yüzyıl Üniversitesi 1. Kadın Yazarlar Sempozyumu: Ayla Kutlu Edebiyatı Bildiriler Kitabı’nı esas alarak anlatmaya çalışalım.     ‘14 Ağustos 1938 yılında Antakya’da Saray Cadde’sindeki kapıdan girdikten sonra, Ortadoks Kilisesinin avlusunu geçerek arka kapının açıldığı sokağa girince hemen baştaki evde doğdum.’ der Ayla Kutlu. “Zaman Da Eskir” kitabında. (1.Sayfa 8) Anlattıkları sanki doğduğu günden itibaren hatırındadır. O kadar erken olmasa da üç yaşından sonraki yaşamı hep aklında olup eserlerinde sis ardında gibi hissedilir. Sanki bütün yaşamı gözlemlemek için yaratılmıştır yazar Ayla Kutlu.
   ‘Bir yazar için gördüğüyle gördüğünü varsaydığı arasında öznel doğruluk yönünden bir fark olmaması doğaldır.’ (1.Sayfa 9) Bu cümle de yazar Kutlu’nundur ve onun yazın yaşamının ipucudur diyebiliriz.
      6 Şubat 2023 büyük deprem gününden sonra Hatay’da kızlara Ayla, Yıldız, erkeklere Hatay isminin o yöredeki 1938 yılı ve sonrasında doğan çocuklara çokça verildiğini öğrendik. Ayla Kutlu’ya da babası bu ismi verir. O yıllarda “Ay” Antakya’yı, “Yıldız” İskenderun’u temsil ederek Türkiye tutkusunu vurgular.” Ayla” diyerek de hem Türk Antakya ile, Türk İskenderun’a gönderme yapılır. ( I. Sayfa 106) Soyadının Kutlu olmasının da bir hikayesi vardır.
      Şöyle ki; Büyük aile 1865 yılında Kafkasya’dan göç eder. Ailenin hatırlanan en büyükleri Çeçenya’da Dişniy, Viedan köyünde 1790’larda doğan Sa’ad, Betik Sadullah ve kız kardeşleri Halimet’tir. Betik Sadullah’a Çeçenler” Bata” derler ve Soyadı kanunu çıktığında aile tereddütsüz Sa’ad’ın adını Türkçeleştirerek almış:” Kutlu.” (1. Sayfa153)

 Çocukluğu İkinci Dünya Savaşı yıllarında geçer Kutlu’nun. Savaşa girmese de o yıllar bütün ülkede ağır bir yoksulluk vardır. Ekmeğin karneyle verildiği günlerde kıtlık, yoksulluk öylesine derindir ki bu Kutlu ailesinin evinde de yaşanır. Ancak üç sınıflı ilkokuldan mezun anne- öğretmen baba ve dört çocuktan oluşan ailenin evinde kitaplar, gazeteler ve bir karagöz takımı vardır. Öğretmen baba keman ve ut çalar, akşamları kendi bestesi olan ninniyi dinletir çocuklarına uyku vaktinde. Edebiyat sanat dergileri çıkarır, yazar, çizer emek verir sanat için. Ayla ilkokulda babasının kitapları arasında bulduğu resimli kitap diye ‘Dante’nin İlahi Komedya’sını okumaya başlamıştır. Cehennemle ilgili resimler o yaştaki bir çocuk için korkutucudur ancak okuma merakı onu bırakmaz. Çok etkilendiğini gören anne- baba bunu fark eder ve kitabı kaldırırlar. Okuma aşkı bir kere bulaşmaya görsün sürer gider. Eğitim yaşamı boyunca hep başarılı, örnek bir öğrencidir Ayla Kutlu. Eğitimi Antakya, Gaziantep ve İskenderun’da liseden mezun oluncaya kadar git-gellerle sürer gider. Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenciliği. Burslu ve taşradan gelen genç kızın Cumhuriyetin başkenti Ankara’da edebiyat öğretmeni amcasının evinde kalması, baskıların devamı ve özgürlük adına öğrenci yurduna geçmesiyle başlayan yeni dönem. Mezuniyeti de olaylı bir döneme rastlar. 1960 inkılabı, Ankara’da öğrencilerin direnişi, mezuniyet ve burslu olduğu için kamu kurumlarındaki görevi, tanık olduğu durumlar, olaylar, evliliği ve bir erkek çocuk sahibi olması.  Bu günlerde okuma sevgisinin süregelip yazmaya da başlaması.‘Zaman Da Eskir’ kitabı Ayla Kutlu’nun 14 Eylül 2006 yılına kadar olan yaşam dönemini anlatır. Dileriz bu kitabın devamını da yazacaktır sayın Kutlu. 

     Mantıyı neden sevmediğini, dövülmüş, simit fırınından simit alırken avuca koyulan, tuzla karıştırılmış kimyona batırılarak yenen simidi çok sevdiğini, yöresel yemekleri, ani gelen konuklara Sabriye hanımın yoktan var ederek kurduğu sofraları da anlatır Ayla Kutlu. Bunu bilmek okura ne kazandırır diye düşünülebilir. Sıradan olmayan iyi okur; Nasıl oluyor da bir yazar bunca roman, öykü ve çocuk kitabını bunca ince ayrıntı ile kurgulayıp, hiç boşluk bırakmadan örebiliyor sorusunun yanıtı onun öz yaşam öyküsünde gizlidir. Bu kitapta onun sanata olan tutkusunu, babanın yok zamanlarında gazeteye yazdığı tefrikaları, Türk Sanat müziği sevgisini, neden bu yeteneğinin göz ardı edildiğini, biriktirdiği yazmaları, dantelleri, oyaları, onların hikayesini ve yazma tutkusunun kaynağını da sezebiliriz. Kendisi de yazma arzusunun nasıl oluştuğunu şöyle ifade eder. ‘Edebiyatın beslenme kaynağı yaşam ve yaşayan insandır. Kusurları, yetenekleri ve kısa sayılacak ömrüyle yaşayan insandır…’ (2. (Sayfa 25)
     İnsanın yaşadığı coğrafya, kültür zenginliği, tarihi yazmanın özünü oluşturur, algılanmamış, anlatılmamış gerçeklikleri öyküleştirir.
 “Yüreği yakalamak… Anlattığım şey bittikten sonra da yankılanarak bellekte kalmak istiyorum.”  Bu cümle Ayla Kutlu’nun yazma nedenlerinden biridir. (3)
Yazmaya başladığında kendisi için inandığı değerleri oluşmuştur. Bunları şöyle sıralar.

1.“ Hayatımda en büyük etkiyi yapan kişi Beethoven ustadır.” Müzik bir yerde başlayıp bir yerde bitmez. Müzik hep var olan bir şeydir. İnsan onu bir yerde yakalar ve bir yere kadar götürür. İnsanın bıraktığı yerde müzik hala devam etmektedir.”
2. Edebiyat; dibinde ot bitmesine izin vermeyen zeytin ağacına benzer. Her bitkinin yaşayamayacağı yerde yaşayabilir ama yanında başka uğraşlara…izin vermez. Sanat, ona esir olmuş yaratıcı köleleri yeğler.
3. Tarih, mekân ve sosyolojik yapının eridiği potanın atmosferini solumayı öğrenmedikçe, Türk insanının sergüzeştini zaman mekân ve değerler yönünden özgür kılarak yazmak olanaksızdır.

4. Değerleri ve güzellikleriyle yetiştiğim Hatay’ın bende oluşturduğu birikim ve gözlemler; yazarlığım boyunca en çok değerlendirebileceğim gücüm olacaktır.’ (2. Sayfa. 30)

      Hatay onun yaşamında ayrı bir yerdedir. ‘Antakya’yı bilinçli bir aşkla değil, mantıksız bir karasevda ile sevdim.’ der. (1. Sayfa 53) Bir de İskenderun sevgisi. Onun vazgeçilmezidir, memleketidir, toprağına ölülerini verdiği, doğasına âşık olduğu yerdir. Romanlarında ve öykülerinde, çocuklar için yazdığı kitaplarda doğa, mekân betimlemeleri adeta onun doğup büyüdüğü yerleri anlatır.
          Ayla Kutlu Edebiyatı, 1. Kadın Yazarlar Sempozyumu Bildiriler Kitabı’nda Biray Üstüner, İmren Erşen, Önder Küçükerman, Ayşegül Yüksel, Dilek Direnç, Sibel Hatipoğlu, Erendiz Atasü, Ömer Ersun, Zerrin Arslan, Reyhan Yıldırım, Feyza Demir, Sezgi Balcı, Türey Köse, Nilsen Gökçen, Özlem Uzundemir, Yonca Güneş Yücel, Nevin Yıldırım Koyuncu, Bengi Başaran, Mavisel Yener, Aytül Akal, Ayla Kutlu’nun edebiyatını, eserlerini, dilini yorumlar.

     Ayla Kutlu’nun metinlerinde kullandığı sözcükler, Türkçe’nin zenginliğini, yöresel sözcüklerin eserlerindeki yerini, derinlerde kalan sözcüklerin unutulmayıp gün yüzüne çıkarma gayretini gözler önüne serer.
     Örneğin; nahıl (hurma), cardun (büyük fare), antızlamak (mızıklanmak), topralko (bir tür bez), muare, krepdöşin, krepon (bir tür kumaş çeşidi), çalak  (atik, çevik), evsin (avcı kulübesi), beyrim (çiğ sütten yapılan çökelek), teşt (büyük bakır leğen), hantur (fayton), huruç (dışarı çıkma), çağa (çocuk, evye)… Bunları çoğaltarak bir Ayla Kutlu sözlüğü hazırlanabilir.
     Ayla Kutlu edebiyatı konusunda pek çok akademik çalışma yapılmıştır. Sadece birkaç örneğini sunmak istedim. (4,5,6,7,8)
     6 Şubat 2023 Büyük Deprem’de onun memleketi olan Hatay-Antakya- İskenderun da etkilenmiş olup Ayla Kutlu’ya geçmiş olsun, bütün ülkeye başsağlığı dilerim.

                                                                                                               Ü. Gülsüm Bülbül

                     Kaynaklar

1.    Zaman Da Eskir, Ayla Kutlu, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2006
2.     Ayla Kutlu Edebiyatı, 1. Kadın Yazarlar Sempozyumu, Bildiriler Kitabı, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2012
3.  https://oggito.com/icerikler/ayla-kutlu-nun-oyku-dunyasi-ve-kadinlar/47039
4    Ayla Kutlu’nun Kaçış romanında modernist izlekler Yaşar ŞİMŞEK                   https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/12773101
5.     Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi e-ISSN:2146-5983 Yıl: 2021 Sayı: 57 Sayfa: 248-272 248 Ayla Kutlu’nun ‘Merhaba Sevgi’ adlı Çocuk romanının Değerler Eğitimi ve On Kök Değer Açısından İncelenmesi, Dr. Öğr. Üyesi Kenan Bulut https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1208366
6.   T.C. Kırklareli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türl Dili Ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ayla Kutlu’nun Çocuk Edebiyatı Ürünlerinde Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Ece Burçin Kılıçoğlu
http://acikerisim.klu.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.11857/802/10126758.pdf?sequence=1&isAllowed=y
7.   Yüksek Lisans Tezi, Yeni Türk Edebiyatında Portre Türünün Gelişimi, Deniz Gözde Avcu             http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET000582.pdf                

Sayfa : 3