TEMMUZ AYAZI   Serdar Koç

- TEMMUZ AYAZI -I- durdu bir an dinledi kendisini kırık vazo ah ne yazık ki o an o sonsuz an dağıldı kainata paramparça ha var ha yok olası ömrüm elveda kalbim elveda sonsuz elveda yer çekimsiz ağırlıksız ivmesiz -II- bir kez daha nesnelerin adını yeniden koydum tanımlayabilmek için içimdeki yangını çağıldayan sulara kapıp koyuverdim kendimi bir kez daha bulabilmek için seni -III- aşkla ilgili ne bilirdim ki neydi ki zaten asılsız böbürlenmelerle ve kof inançlarla dolu bellek bir yumrukta indi aşağıya cam çerçeve tuz buz oldu uğundu gözlerimi buz kesti yüreğim buydu parçalandı gece sabahlara kadar yıldızlarla öpüşen dudaklarım kalbim delice parçalandı yemyeşil bir dal kırıldı içimde bir çığ uçurum bir dağ boşluğu gel dolaşalım tüm kenti hiç konuşmadan bu keder yüreği dağıtmadan tüm zamanı gördük o gün zaman yoktu sonsuz sayıda insan insan yoktu -IV- zamanın aynasında sallanan bu şehir bu toz bu kül bu buğu bu şamdanların aydınlattığı tül saçının tellerine bağlı titrer rüzgarda hüzün ki en uzun şiiridir kalbimin ben günde yüzbin şiir yazsam da -V- sevgiler düşünde öldüm öldüm dirildim ben seni geçen yüzyıl da sevmiştim anımsa beni sevdiğini bilirsem hep mutlu ölürüm çiçekler ve aşklar sınırında hep bu günümde kal kal yollarda tüm aynaları kır ve yok ol kalbim yok ol bir daha ben seni gelecek yüzyıl da sevmiştim anımsa bekle yollarda bekle bir daha -VI- ateşe ve suya gömülmüş gölgeler geçmişi anlatır mavi gök kara gece anımsa dostum iki yeğeninin ölümlerini teşhise gitmiştin de insanların taşlanarak yakıldığı gözlerini kan bürümüş -devletli- dindar bir “cinnetin” ikinci günü tıp fakültesi morgunda sivas’da büyüğü ondokuzunda onaltısında diğeri iki güzelim inci tanesi nasıl da düşüvermişti ey iki yüzlülük ey onursuzluk! (eti yakan ateş değil) Serdar Koç TEMMUZ AYAZI (Ağustos 2000, Gelenek Yayınları)...

Copyrights © 2019 - 2024 Assos bilişim

Bulut yazar dergisi