...
Başlık : NEŞTER
Yazar : Barış Çelimli

Doktor, “Sol göğsünü alacağız,” dedi Ali’nin annesine. Çocuğun gözleri neşter gibi doğruldu doktorun üstüne. Genç doktor, saçlarını okşadı çocuğun.
“Adın ne senin?”
“Ali’dir.”
“İleride ne olacaksın?”
“Ne olursam olurum ama doktor olmam.”
Bu, küçük çocuktan beklemediği bir cevaptı. Şaşırdı doktor.
Önündeki evrakların üzerine birkaç not ekledi ve kadına verdi.
“Bunu başhekimin odasındaki hemşire hanıma ver o halleder gerekenleri,“ dedi ve sıradaki hastasını çağırdı. Çocuğun bakışları korkunçtu. Tekrar başını okşadı ve “Geçmiş olsun,” dedi. Annesi ile birlikte uğurladı çocuğu.
Koridorda başhekimin odasını sorup hemşire hanımı bulmak için ilerlerken Ali annesine sordu;
“Anne, sol göğsünü neden alacak o doktor. Vermesen olmaz mı?“
Kadının dudakları titredi.
“Almaları gerekli oğlum, hastalık çoğalır almazlarsa.”
Annesini bir göğsü eksik düşündü Ali. Gözünün önüne geldi. İçi bir tuhaf oldu. Sessizce ağladı.
“İşte ben bu sebepten doktor olmam. Memesiz anne mi olur? Bebekler aç mı kalsın?”
Başhekimin odasını bulup hemşire hanımı sordular kapıdaki görevli memura. Aradıkları hemşire, başhekim ve birkaç doktorla birlikte odadan çıktı. Başhekim hasta odalarını dolaşacaktı diğer doktorlarla birlikte.
Ali ve annesini kapıda gözleri ıslak bir şekilde görünce kadının elindeki evrakları alıp dikkatli bir şekilde inceledi. Ardından hemşire hanıma uzatıp gerekli talimatları verdi. Kadına dönerek;
“Üzülme erken müdahale edilmiş. Daha kötüsü olabilirdi. Buna şükret.”
Kadın başını eğerek “Allah razı olsun,“ dedi. Başhekim çocuğun başını okşadı.
“Delikanlı adın ne senin?”
“Ali’
“İleride ne olacaksın?”
Ali kahverengi ve ıslak gözlerini annesine çevirip cevapladı; “Kadın olacağım…”

Sayfa : 12