Merhaba... Gülçin Manka
Sonbahar bazen hüzünlü sonların, bazen de taze umutlarla yeni başlangıçların mevsimi. Bu sonbaharı ise üstümüze çöken pandemi kabusu ile hatırlayacağız. Umarsız hallere, duyarsız ellere düştük. İçinde bulunduğumuz durum, belki şu anda mizahı ve edebiyatı kaldırmıyor olsa da, ileride bu konuda çok yazılıp çizileceğini umuyor, okumaktan, yazıp çizmekten başka sığınacak bir yerimiz olmadığını biliyoruz....
ETHEM BARAN BİYOGRAFİSİ Ethem Baran
1962 yılında Yozgat'ta doğdu. İlk desen ve öyküleri 1978 yılında çeşitli dergilerde yayımlanmaya başladı. Daha sonra pek çok dergide yazıları ve desenleriyle yer aldı. Kurutulmuş Gül Mevsimi ile 1994 Türkiye Yazarlar Birliği Hikâye Ödülü) ve Dönüşsüz Yolculuklar Kitabı ile 2005 Yunus Nadi Öykü Ödülünü aldı .Roman ve öyküleriyle tanıdığız yazar gazetelerde kitap eleştirileri de yazdı. Radyo programları ve yaratıcı yazma atölyeleriyle etkinliklerini sürdürmektedir....
Ethem Baran’la Söyleşi: “Kurmaca; bir duvara bir pencere resmi çizmek, o resme bakarak hayal kurmak, orada bir şeyler görmek ve onlara ulaşmak için bir de kapı çizip o kapıdan çıkmaktır…” Gülçin Manka
Kitaplarımda bir coğrafya oluşturmaya çaba gösterdim; hayali bir kasaba, o kasabada bir mahalle ve orada yaşayan, kendi hikâyeleriyle boğuşan insanlar yaratmaya çalıştım. Bozkırdaydı bu kasaba ve oraya taşra deniyordu, öyle dediler yani. Konuştukları dil benim çocukluğumdan kalma, evimden, sokağımdan, mahallemden kulağıma yerleşmiş bir dildi....
DÖNGEL DÜNYA, İletişim Yayınları (2019) Aslı Zorba
Sait Faik Hikâye Armağanı’nın 66. sahibi Döngel Dünya kitabıyla Ethem Baran oldu. Jüri ödülün gerekçesini “Sait Faik’in özellikle son yıllarında ağırlık verdiği “doğa”nın şiirsel bir söylemle inşasına ilişkin biçemini, özgün bir dile getirişle yeniden ürettiği gerekçesiyle Ethem Baran’ın, Döngel Dünya adlı eserine oy birliğiyle verilmiştir” sözleriyle açıkladı...
Bozkırın Uzak Bahçeleri Betül İğdeli
Bahtin ‘in Dostoyevski romanlarında duyduğu karnavalın sesini Ethem Baran’nın öykülerinde de buluruz. Yazarın da ifade ettiği gibi “Taşra bütün olumsuz çağrışımların yanısıra bu ülkenin neredeyse tamamıdır” ve ”taşranın tekdüzeliği, dar ufku kısıtlılığı sıkışmışlığı her yere “ dağılmaktadır. Edebiyatımız kentlileşirken köylerin boşaldığı, büyük şehirlerimizin taşralaştığı günümüzde yoksul ve çaresiz insanlar Ethem Baran’ın kalemiyle Orhan Kemal, Yaşar Kemal’lerin çizgisinde edebiyatımızda yerini almaktadır....
“Her Şey Öyle Yazılmayı Bekliyordu İşte”Baran Ethem, Evlerimiz Poyraza Bakar Doğan Kitap Yayınları, İstanbul, 2009, s.39. Filiz Bilgin
“Evlerimiz Poyraza Bakar” adlı öykü kitabı on iki öyküden ama on ikiden çok daha fazla izlekten oluşmakta. İçiçe geçmiş izleklerin yanı sıra “Bir Kuru Hayal” öyküsündeki “Derde düştüm dermanını aradım/ Derdimin dermanı yar imiş meğer/Yari arar iken yardan ıradım/Yardan ayrı kalmak ya dost ya dost/Zor imiş meğer, zor imiş meğer/” gibi türkülerle veya “Bozulmayan Yazı” öyküsündeki Zülkarneyn’in masalı gibi masallar ve mesellerle öyküler zenginleştirilmiş. ...
Ponpon Tokalı Terlik Ayşe Ege
Canhıraş bağırıyordu kadın, kurtarın dercesine. Duvara çarpıp yere yığılan bir bedenin çıkardığı tok sesin ardından, derin bir sessizlik... Biri, susturmak için saçlarından yakalayıp duvara vurmuştu kadını. Zavallı, bir magandanın kıllı pençeleri arasında un-ufak olmak üzereydi. Üstelik bu ani sessizlik hiç hayra alamet değildi. ...
YEZİT Betül İğdeli
At yarışlarına merak sarmış. Vaktiyle tanrıların yaşadığı rivayet olunan dağın eteğine bir hara kurmuş, taylar yetiştiriyormuş. Yezit, “Herkes at biner de bir ben mi binemem? Ben bu kâinatın en babayiğit adamıyken” diyesiymiş. Ata binip, burası çok önemli, maiyetini arkasında bırakıvermiş....
BIÇAK SIRTI ÖYKÜLER (cimcik öyküler) Serdar Koç
İRİS Derinöz deresi kıyısında doğmuş olabilirdim, dağın yamacında, Tersakan çayına, oradan Yeşilırmağa… Geldingen ovasının verandasında doğdum; çekerek ırmağının tokat ırmağı ile buluşup da Yeşilırmak olduğu çatalda; Kayabaşı’nda, oradan yine Yeşilırmağa… Irmak yâreni....
Aşk Şiirinin Virtüözleri- KADIN ŞAİRLER Ş.Nezih Kuleyin
“Aşk şiiri yazan kadın şair olmadığı varsa da şiirlerinin o kadar etkili olmadığına” yönelik bir kanının toplumumuzda yaygın olduğunu gözlemekteyim. Bu kanı o kadar yerleşiktir ki sadece geniş halk kitleleri arasında değil, entelektüel çevrelerde bile belirli bir yaygınlık düzeyinde olduğunu söylemek yanlış olmaz....