Editörden… Aslı Zorba
Charles Dickens, ... İki Şehrin Hikayesi’nde, “Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi, Karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana -sözün kısası, şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece 'daha' sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi.” der......
Gökçer Tahincioğlu’nun Özgeçmişi
Gökçer Tahincioğlu 1977’de doğdu. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Radyo Televizyon Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimi gördü. 1997-2018 yılları arasında Milliyet gazetesinde çalıştı. Halen T24 internet sitesinde yazmaya devam ediyor. ...
“Unutmak istediğimiz en çok hatırladığımız, hatırlamak istediğimiz en geride bıraktığımız oluyor. “ Aslı Zorba
- Gerçekleri yazmak mı daha zor; yoksa bir kurgu oluşturup bunu kaleme aktarmak mı?/ Gerçekleri yazmanın ya da okumanın çok zor olduğu düşüncesini abartılı buluyorum. Belki o gerçeği yaşayanlarla sıkça karşılaştığım için tanıklık etmenin, yazmanın, okumanın fazla abartılmaması gerektiğini düşünüyorum. İçimdeki ses her seferinde, “o gerçeği yaşayanların yanında yaptığın ne ki?” diye soruyor bana. ...
Mühür “Sahici kederi bilenler, başka kederlere kolay şefkat duyamazdı, bilirdi.” Gülçin Göktay
Gökçer Tahincioğlu’nun Mühür isimli romanı, Türkiye'nin yakın tarihine, bu tarihin keskin acılarla bilenmiş, hırpalanmış, yorulmuş kahramanlarına bir dokunuş… Hırpalanmış ama yine de umudunu hiç yitirmemiş kahramanlar bunlar, anti-kahraman da diyebiliriz belki onlara. ...
Aşk Sözlüğü Üzerine… Ş.Nezih Kuleyin
Bana böyle bir kitabı neden yazdığımı soranlara, kitabımın ön sözünde olduğu gibi, uzunca bir yanıt veriyorum şöyle ki; İnsanın aşk dışında hiçbir kavramı aşk kadar zenginleştiremediğini fark ettim. İnsan zekâsının en yoğun biçimde yoğrulmasının bir sonucu muydu aşk?...
Yaşamın Dışında Nurcan Balıbey
Odaya girdiğinde elindeki fotoğrafı uzatırken, gözlerini yukarı dikince iyice gerildim. Beni göreceğini düşündüm. Buyur edilince salınarak yürüdü, tüm zarafetiyle koltuğa yerleşti. Çenesini hafifçe yukarı kaldırdı ve başını, profilinin net görünmesini sağlayacak şekilde hafifçe çevirdi, yüz hatları sertleşti....
Köy Yumurtası MAHMUT ARSLAN
Adam kendi arabasıyla gittiği şehirler arası bir yolculuktan sonra İstanbul’a geri dönerken yol yapım çalışması nedeniyle otoyoldan çıkmak zorunda kalmış ve de trafiği az olan tenha köy yollarına dalmıştı. Niyeti biraz kır havası alarak 40-50 km sonra yeniden otoyola tekrar girmekti. Bir ara köyün birinin girişinde “köy yumurtası......
MEHMET Manolya Berk
‘Aaa, kocacığım, erken geldin. Düşündüğüm şey mi oldu yoksa?’ ‘Evet karıcığım. Hani sabah evden İngilizce öğretmeni olarak çıkmıştım ya, Hukuk Müşaviri olarak geri döndüm.’ Beklenen bir olayın gerçekleşmesi, sevinç yaratmıştı. Ama sevinçle örtülü, bilinmezliğe adım atma endişesi de vardı havada....
YARICI BAHTİYAR VE OĞLUNUN ÖYKÜSÜ Hüseyin Rayif Kızılaslan
Bahtiyar! Ufak tefek adamı, kırklarında var yok, sarısı az kırca saçlı, kaşları alabildiğine gür ve kırçıl, yüklemiş yükünü yaşamın, yılların zayıflatıp yıprattığı, omuzlarına, tek arabası vardı, ağaç, odundan, Tekerlekleri çemberi kaplı metalden, yorgun yıprak hayli yaşlıca, iki beygire emanet,! Ufak tefek adamı, kırklarında var yok, sarısı az kırca saçlı, kaşları alabildiğine gür ve kırçıl, yüklemiş yükünü yaşamın, yılların zayıflatıp yıprattığı, omuzlarına,...