...
Başlık : PERİHAN KARAYEL ÇOCUK KİTAPLARI YAZAN BİR MASAL KAHRAMANI
Yazar : Ü.Gülsüm Bülbül

PERİHAN KARAYEL

ÇOCUK KİTAPLARI YAZAN BİR MASAL KAHRAMANI

     Kendisini uzaktan tanıdığım, kitaplarını tanıdıkça hayranlığımın arttığı, çocuklara okuduğumda, onların sanki bir masal diyarında gezindiklerini hissettiğim, örnek bir öğretmen- yazar Perihan Karayel’i anlatmaya çalışacağım.

     Söyleşi yapmak için sözleştiğimizde tedirgindim. Acaba nasıl karşılanacağım, bu kadar çok kitap yazmış, bilgili, deneyimli bir öğretmen yazarla söyleşi yapmak heyecanlandırıyordu beni.          

     Karışık duygularla çalıyorum kapıyı. Beni dimdik ayakta, yaşını tahmin edemediğim, gözleri sevgiyle parıldayan bir hanımefendi ve yanında kendisi gibi yazar kızı karşılıyor.  Samimi, candan sıcak ilgiyle karşılayan ev sahibi hanımları görünce rahatlıyorum.

     Hoş beşten sonra başladık söyleşiye ve Perihan hanımın izniyle ses kaydı düğmesine bastım.  Bu, sadece o günün anısına ve oradaki sohbet tadındaki konuşmalarımızı unutmamak, kendimce yazıya dökmek ve örnek bir öğretmeni yakından tanımak, tanıtmak istediğim içindi.

     ‘Kitap yazma sürecinizi bir masal olarak düşünsek nasıl başladınız, sizi tetikleyen ne oldu?’ diye sordum, Perihan öğretmenime. (O seksenli yaşlarında ve hepimizin öğretmeni) Perihan öğretmen anlatmaya başladı. ‘Ben çok uzun yıllar öğretmenlik yaptım. O yıllarda okullarda ve öğretmenlerde derslere yardımcı kaynak yok denecek kadar azdı. İhtiyaçtan, konulara uygun hikayeler yazmaya başladım. Eksikliğini duyduğum konuları, çocukların seviyesine uygun olarak hikayeler haline getirmeye çalışıyordum. Yazmaya başlamadan önce konuyu belirler ve çocukların kolay anlayabileceği sade bir dille yazmaya çalışırdım. Bu arada çizgilerim güzeldi ve resim yapmaya da başladım. Hikayelerin pek çoğunu kendim resimledim. O zamanın olanaklarıyla teksir makinesinde ufak dergiler yayınlıyor, hikayelerimi burada yazıyordum. O küçük hikayeler sonradan gelişerek birer kitap oldular. Yalnız hikayeler değil, çocukların her açıdan iyi yetişebilmeleri amacıyla dramalar da yazdım ve uyguladım. Sonradan bu dramaları da kitap haline getirdim’.

     Ben de kitapların bazılarını okumuştum ve özellikle okul öncesi kitaplarını inceleyip kreş ve anaokullarında, sevgi evlerinde masal teyze kıyafetlerimi giyerek miniklere okuduğumu söylediğimde Perihan öğretmen mutluluğunu ifade etti. “Ninemin Terliği”, “İkizler”, “Bir Kış Macerası”. Yıl Dedenin Dört Kızı” Türkçe’nin güzel kullanımı, tekerlemelerin çocukları güldürmesi, matematiği oyunla öğretmesi, çoğaltılmaya uygun hikâye örgüsü ve içine sindirilmiş bilgi, kitapları çekici kılıyor.

     Yazar Perihan Karayel, yaklaşık elli yılda kırk altı kitap yayınlamış. Okul Öncesi, okul çağı, ergen ve yetişkinler için yazdığından, hedef yelpazesi oldukça geniş. Bu kadar çok ve çeşitli yazabildiğinden onun hayal gücünün oldukça geniş olduğunu düşünüyorum. Kendisine bunu söylediğimde gülümsüyor ve sadece hayal gücünün kitap yazmaya yetmeyeceğini, pek çok, çok, çok okumak gerektiğini söylüyor. Sohbetin bu kısmında yazarımızın çocukluğuna gidiyoruz.               Adana doğumlu Perihan Karayel, yazarlar toprağından. Adana’da yazlar çok sıcaktır, genellikle yaylalara göçülür. Onlar da ailece yaylaya giderler. Gözlemler, etkilenmeler kitaplara konu olur. “Yaz Sıcağı” romanı böyle doğar. Yöresel dille ve o yörenin ürünü olan pamuk, çırçır, şifleme gibi pamuğun iplik haline gelinceye kadar geçirdiği evreler de kitapta yer bulur.

     ‘Çocuklara bir şey öğretmek için roman, hikâye, masal kitapları çok güzel ve önemli bir eğitim aracıdır’ der, Perihan Karayel.

     Söyleşi notlarımı düzenlerken bana armağan ettiği kitaplardan birisi olan “Uçurtma” başlıklı kitaba bir daha bakmak istedim. İlk öykü ‘Sevgi Makinesi’ şöyle başlıyordu. ‘Geniş zaman içinde bilgelerin çocuksu, çocukların bilgece olduğu ülkelerin birinde bir köy vardı’. Masallardaki alışıldık ilk cümle bugüne uyarlanmıştı. Sevgisiz yaşayan, birbirine kötü sözler söyleyen anne- babaların çocuklarının mutsuzluğu ve yazarın büyülü hayal gücüyle kötü sözleri yok eden bir makine yaptırması, kötü sözlerin parıltılı taşlara dönmesi ve iyi- kötü karşıtlığının çocuklar tarafından farkına varılması öyküyü çekici kılıyor ve yetişkinlere bile okutuyor. Aynı kitabın ikinci öyküsü “Değişim” başlıklı. ‘İlkoğul ve Kitapsayar’ sözcükleri ile başlayan öyküyü merak ediyor okur. Çevre kirliliği ve ağaçların yok edilmesi konu edilmiş bu öyküde. Yazar Perihan Karayel ile söyleşi için evine gittiğimde puslu, hafif yağmurlu bir sonbahar günüydü. “Uçurtma“ başlıklı kitabını gördüğümde bu evin penceresinden bakarak nasıl uçurtma öyküsü yazılır, nasıl hayal kurulur diye sesli düşündüğümü söylediğimde Perihan öğretmenim şöyle demişti. ‘Nasıl yazıyorum; Bir varmış bir yokmuş diyorum başlıyorum ve arkası geliyor.’ Öyle bir hayal gücü ki bir uçurtmayı büyükşehirde dedesi ile birlikte yapıp, onu konuşturup, gökyüzünde uçuran çocuk, kırlardan köylere, bulutlardan, yağmura doğa olaylarını, cesaret, sevgi, onur, gurur, gibi değerleri uçurtma serüveninde büyük merakla bir nefeste okutuveriyor.

     Hayal gücünün kaynağını her soruşumda kuyudan bir fikir daha çekiveriyor Yazar Perihan Karayel. ‘Bazı okullarda “Yıl Dede’nin Dört Kızı” kitabım çocuklar için sahnelendi. Bu gibi durumlar beni sevindiriyor yazma şevkimi artırıyor.’ Çocuklardan etkilendiğini söyledikten sonra “Yaz Sıcağında” romanının kahramanının gerçek bir öğrencisi olduğunu, fakir olmasına karşın dışa dönük, özgüveni yüksek bir çocuk olduğunu kitapta sözü edilen bazı olayları o öğrenciyle gerçekten yaşadığını anlattı.’ Bu duygularını dinleyince ben de “Ninemin Terliği” kitabıyla ilgili yaşadıklarımı anlatmak istedim. Memnuniyetle dinledi. Okulöncesi çocuklar için yazdığı “Ninemin Terliği” kitabını Sevgi Evleri’nde yaşayan 3-4 yaş grubu çocuklara okuduğumda ’Lahana yaprağı kulaklı, şeftali alı yanaklı manav Hüsnü, terliğimin tekini gördün mü? Bal dilli mercimek çilli bakkal Zeki, buraya geldi mi terliğimin teki? Kirpiği unlu, çörek burunlu fırıncı Sami terliğimin teki buraya geldi mi?’ diyerek tekerleme şeklinde devam eden hikayenin çocukların aklında kaldığı, dil gelişimine katkıda bulunduğu, sade günlük konuşma dilinin kullanıldığı, resimlerini de yazarın kendisinin yaptığı, çok ilgi çekici bir çocuk kitabı olduğunu söylediğimde, yazarımızın mutlu gülümsemesinden memnuniyet duyuyorum.

     Yirmi birinci yüzyıl çocuklarını da konuşuyoruz. X, Y, Z Kuşağı çocuklarla ilgili düşüncelerini soruyorum. ‘Şimdiki çocuklar daha çok teknoloji ile ilgileniyor. Telefon, tablet, bilgisayar onların yaşamının ayrılmaz parçası.  “Mavi Öyküler Sitesi” başlıklı kitabı günümüzdeki çocukların ilgi alanlarına uygun olarak yazdım’ diyor. Roman kahramanı ayaklarını trafik kazasında kaybeden fiziksel engelli bir çocuk. Orta öğretim döneminde okul yaşamı, aile bireyleri ile ilişkiler, arkadaşlık, dostluk, doğayı koruma ve hayvan sevgisi temaları işlenir bu kitapta. Roman kurgusu, internette öyküler yayınlayan bir sitenin çocukların sosyalleşmesinde etkin rol oynaması çevresinde ilerler. Romanda hem o öyküleri hem de roman kahramanlarının yaşamlarını, sorunlarını, çözüm yollarını merak dozunu hiç düşürmeden okutur.

     Bilimkurgu türünde de yazan Perihan Karayel, günceli, değişen dünyayı ve gelişen teknolojiyi yakından takip eder. Kitaplarının taslağını kalemle yazsa da son çalışmasını bilgisayarda yapar. En son yazdığı kitap “Sihirli Anahtar.” Bu kitabı hangi düşünceyle yazdığını soruyorum. Perihan Karayel’e. O, sürekli kafasında öykülerle yaşayan bir insan. Yazmak onun için bir yaşam biçimi. Şu anda yeni bir kitap çalışması devam ediyor.  On altı yaşında bu dünyadan ayrılan Down Sendromlu yeğeninden çok etkilendiği için bu kitabı yazmaya başladığını anlatıyor. “Sevgisiz Olmaz” öyküsünde, ”Kaçkınlar” adlı gençlik romanında, “Tılsımlı Deri” romanında da Down Sendromlu çocuklardan söz ediyor. Bu çok önemli konu çocukların sosyal yaşamında ayrım yapmadan birbirini kabullenmeyi, yardım etmeyi, dışlamadan paylaşmayı öğretiyor çocuklara hikayelerle.

     Ona olan hayranlığım edindiğim her bilgiyle daha da artıyor. O, bir yazar ve uzun yaşamını anlamlı, kaliteli, insanlığa yararlı bir uğraşla değerlendiren masal kahramanı.

     Üç saat süren bu söyleşi için sayın öğretmen- yazar Perihan Karayel’e çok teşekkür ediyorum.

 

Sayfa : 4