Başlık : EDİTÖRDEN…
Yazar : Aslı Zorba
Dünya gündemini belirleyen tek bir konu var bu aralar: Coronavirüs Salgını. Küresel bir kâbus haline gelen bu salgının hayatımıza kattığı “sosyal izolasyon” önlemi gereğince, olabildiğince evlerimizde kalmaya dikkat ediyor, sosyal yaşamlarımızdan ödün veriyoruz. Çocuklarımızın, büyüklerimizin sağlığından endişe ediyor, bu salgının ne zaman biteceğine, normal yaşamımıza nasıl döneceğimize ilişkin tartışmaları dinliyoruz.
COVID-19 adı verilen bu salgın, insanoğlunun bulaşıcı hastalıkla ilk sınavı da değil. Veba, çiçek, kolera, SARS gibi hastalıkların hızla yayılarak salgın haline gelmesi; tarih boyunca insanların kitleler halinde ölümlerine; bireysel, toplumsal, kültürel ve ekonomik alanlarda köklü değişikliklere neden olmuş. Yapılan bütün değerlendirmeler, Coronavirüs Salgını’nın da bugün yaşadığımız dünyayı derinden etkileyeceğini, sosyal ve kültürel ilişkileri farklılaştırabileceğini ortaya koyuyor.
Bizler geçmişteki salgınları ve etkilerini birebir yaşamasak da; sanatçılar ve ürettikleri eserleri üzerinden o günlere ilişkin pek çok duygunun hissini yaşamış, pek çok bilgiye ulaşmıştık. Çağımıza denk gelen bu salgını yaşadığımız ve evlerimizde karantinada bulunduğumuz şu günlerde ise sanatın iyileştirici gücünün ne denli büyük olduğunu bir kez daha görüyoruz.
Dört duvar arasında “acabalarla” dolu sorular üretip; kendimize, çocuklarımıza ve geleceğe ilişkin kaygılar yaşarken; sanatçıların umut veren aktarımları şifa gibi geliyor. Oturduğumuz yerden dünyanın dört bir yanında her alanda faaliyet gösteren sanat kurumlarının arşivlerine ücretsiz ve online olarak ulaşma fırsatına eriştiğimiz gibi; sosyal medya üzerinden pek çok yazarın evine konuk olup söyleşilerine katılıyor; dünyaca ünlü müzisyenlerin canlı olarak verdikleri konserleri dinliyoruz. Belki de bugünlerin en güzel yanı bu. Bizden sonraki nesiller bu döneme ait nasıl hikayeler dinleyecekler kim bilir?
Biz de bu sayıda Bulut Yazar Dergisi olarak sizlere bir nebze şifa olmak ve aynı duyguları yaşatmak dileğiyle yola çıkıyoruz. Mayıs-Haziran sayımızın konuğu edebiyat alanında pek çok ödülün sahibi; Türk öykücülüğünün usta ve üretken ismi Cemil Kavukçu. Dergimizde, yazarla edebiyat üzerine yaptığım keyifli sohbetle birlikte eserlerine ilişkin inceleme yazılarına da yer verdik. Bunların yanı sıra yazarlarımızın makale, öykü ve şiirleri yine sizlerle olacak. Her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da sizlerden gelenleri paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Gelecek sayımızın dosya konusu Madımak olacak ve şair Zerrin Taşpınar’ı konuk edeceğiz. Dergimizin yazma tutkunu genç-yaşlı bütün kalemler için bir iletişim alanı olma ümidiyle yola çıktığını belirterek, sizlerden gelen deneme, makale ve şiirleri beklediğimizi hatırlatmak isterim.
Bu dönemi evinizde ve sağlıklı kalarak geçirmenizi ve dergimizden keyif almanızı ümit ediyor, sevgiler diliyorum.