...
Başlık : 'Düşünce kütük gibi kalakalmayız; fidan gibi, boynumuzu tekrar kaldırırız'*
Yazar : Filiz Bilgin

“Ama Sizden Değilim” Nihan Kaya’nın ikinci öykü kitabı. Kitap on dört öyküden oluşmakta. Bu öykülerden bir kısmı birbirinden bağımsız, bir kısmı da aynı sokakta ama farklı evlerde geçen öyküler. Tabii sokak aynı olunca ister istemez öykülerde olaylar ve kahramanlar bir noktada birbiriyle kesişiyor.

“Birlikte geçirdiğimiz her yılı, her saati bir kuyumcu gibi işleyip boynuna takmak istiyorum." diyerek andığı karısı Bedia’nın ölümünden sonra yalnız kalan ve gittikçe huysuz bir ihtiyara dönüşen Münasip Efendi, ben anlatıcı olarak “Kent, Kitap ve Pardösü Yakası”, “Yıldönümü”, “Petunya”, “Yangşao Çömleği” öykülerinde karşımıza çıkıyor. Ancak Münasip Efendi’nin adını okuyucu, “Pakize” adlı başka bir öyküden öğreniyor. Pakize aslında kocasının yaşarken kendisine yasakladıklarını, hayatta yapmak istediklerini kocasının ölümünden sonra gerçekleştiren, sokakta bulduğu ve kendi hayatından izler gördüğü kediye Pakize ismini veren komşu Letafet Hanım’ın öyküsü. Dokuzuncu öykü “Yangşao Çömleği”nde Münasip Efendi’nin karısının yokluğundan duyduğu üzüntüsü “Madem mutlusunuz, bari belli etmeyin!” diye seslendiği komşularının mutluluğu üzerinden başka bir biçimde anlatılıyor. “Pasaklı” adlı öykü Münasip Efendi’nin sokağındaki diğer bir aile ekseninde geçiyor. Öykünün ben anlatıcısı ailenin küçük oğlu Eray’ın “Evde herkesin gizli işini paylaştığı insan olmak çok zor. Ne zaman istemedikleri bir şey olsa bana yaptırıyorlar.” yakınmasına neden olan olayları aktarıyor. “Taş Parke” öyküsü üniversite çağındaki ben anlatıcı Nisan’a, arkadaşlarının aksine iki senedir üniversiteyi kazanamaması ve evlilik planları yaptığı Eray’ın ağabeyi Fatih’in artık başka bir kızla ilgilenmesi “İçim bütün sebeplerin ötesinde bir yoğunlukta acıyor." dedirtecek ve intiharı düşündürecek ölçüde yaşanan bir bunalım öyküsü.

Aynı sokakta yaşanan öykülerde kurgulanan bağ sokağın bütününü görmemize yardımcı oluyor. Kitabın on dört öyküsünden yedisinin aynı sokakta geçmesi ve birbirleriyle ilişkilenmesi okuyucunun aklına neden roman değil de öykü sorusunu getiriyor. Bu noktada, kitabın 2020 baskısının sonunda yer alan “Ama Sizden Değilim Üzerine Söyleşilerden Parçalar” bölümü yardımcı oluyor. Suavi Kemal Yazgıç’ın sorduğu “Aynı çevreyi paylaşan, birbirlerini tanıyan insanlar arasında geçiyor öyküleriniz. Öyküler birbirleriyle bağlantılı. Ama Sizden Değilim niçin roman değil de öykü oldu?" sorusuna Nihan Kaya’nın “Çok satma kaygısı olan bir yayınevi kitabı “roman” olarak piyasaya sürebilirdi belki. Yine de kitabın bölümlerinden her biri bağımsız bir “öykü” olarak okunabilirdi o zaman da. Öykülerdeki hem parçalı olma, hem de iç içelik hali, çoğulculuk, aynı durumun dünyadaki karşılığının kitabın alt-metni olmasından kaynaklanıyor. Teknik, içerikten ayrıştırılamaz bir şey.” diye verdiği cevap hemen oracıkta okuyucuya da cevap oluyor.

Kitabın ilk öyküsü “Dokuzu Altı Geçe” ile on birinci öykü “Duvardaki Sarı Leke” kurgu bakımından benzer özellik gösteriyor. Birinde Dokuzu altı geçe zaman dilimi üzerinden birbirinden bağımsız insan yaşanmışlıkları içinden yetiştirme yurdunda büyüyen baş kişinin dramı anlatılırken diğerinde duvardaki sarı lekeyi izlerken baş kahramanın kaçırdığı hayat aktarılıyor. “Dokuzu altı geçe” ve “duvardaki sarı leke” sözlerinin öykü içinde adeta leitmotif gibi tekrarlanması kısa olan öyküleri anlam bakımından zenginleştiriyor.

Sembolik olarak beş adımlık bir hücrede yaşayan adam ile “adamın duvarları olmak isteyen” kızın yaşadıklarının anlatıldığı “Kız, Kedi ve Paspas” öyküsü üç bölümden oluşuyor. “Kız, Kedi ve Paspas” öyküsü gibi kısa olmasına karşın yoğun anlatımlı bir diğer öykü de “Duvar”. Ben anlatıcılı olup baş kişinin ancak son cümlede nasıl biri olduğunu öğrendiğimiz Duvar öyküsündeki sürpriz son öyküyü bir kez daha düşünmeye yönlendiriyor.

“Ama Sizden Değilim” deki öyküler gayet akıcı bir dille yazılmış. Cümleler net ve kısa. İç monologlar ve diyalog tekniği sayesinde kişilerin iç dünyaları rahatça aktarılmış. Ölen karısını özleyen Münasip Efendi’den, ısrarlara dayanamayan yapısı yüzünden türlü olumsuzluklar yaşayan Tahir Efendi’ye; yaşıtlarıyla uyum sağlayamayıp sinir krizlerine giren Nisan’dan hastaneye diyaliz hastası taşıyan minibüsün muavini Fergân’a kadar her öykü kişisinin dramı yine diyalog tekniğinin başarılı uygulamasıyla mizah içinde aktarılabilmiş.

Birey olarak herkesin ister zaman düzleminde ister mekân düzleminde ister acı düzleminde birleşsin, farklı yaşanmışlıkları ve farklı iç dünyaları olduğunu ismiyle de vurgulayan “Ama Sizden Değilim” kitabı, hafızalara yer eden karakterlerle dolu bir öykü kitabı.

KAYNAK:

Nihan Kaya, Ama Sizden Değilim, Eksik Parça Yayınları, İstanbul, 2020, s.99

Sayfa : 15