Başlık : APTAL DÜNYA
Yazar : Gülçin Göktay
Sevgi Özel'in “Aptal Dünya” isimli öykü kitabında 22 öykü var.
Kitabın arka kapağında; “Aptal Dünya’da çoğumuzun yürek gözüyle görmemekte direndiği, sıradan sayılan ama izleri derin olan yaşam kesitleri var.” yazıyor. Gerçekten, sıradan görünen hayatlar yaşıyoruz ama o hayatlara bir büyüteçle bakılıp derinlemesine incelendiğinde, bazen acı ve üzüntüyle, yaşamımızı tepe takla yapan ayrıntılarla karşılaşıyoruz. Hepimiz, özellikle çocukluğumuzun sisli perdesini araladığımızda, hayatımızın geri kalan kısmına izini bırakan, damgasını vuran, zehir tadında yaşanmışlıklarla karşılaşabiliyoruz.
Sevgi Özel'in ilk öyküsü tam da bunu anlatıyor. “Annem Bana Hiç Mantı Yapmadı” isimli öyküde, çocukluğunda annesinden çocuk duyarlılığıyla kaldıramayacağı bir darbe yiyen kahramanla karşılaşıyoruz. Annemiz, doğumumuzdan itibaren benliğimizi şekillendiren, biz henüz yaş bir alçı misali tüm etkilere açıkken üstümüze izlerini bırakan, hayatımızı nasıl bir kişilik olarak sürdüreceğimizi belirleyen ilk kişidir. Her darbe unutulabilir ama anneden gelen darbe, yetişkinlik çağımıza taşıdığımız, -izi silinmeyecek derinlikte bir yaradır. Bu öyküde de küçük yaşta annesinin gayrimeşru ilişkisine tanık olan ve annesi tarafından terk edilerek halası tarafından büyütülen kahramanımız, bu erken travmanın etkisini ömür boyu yaşayacak, annesinin sevgisini elinden alan ve küçük bedeni ile ruhuna unutulmayacak yaralar açan çatık kaşlı amcanın yarattığı psikolojik sorunları yıllarca atlatamayacaktır.
Yazar “Aman Aman Ben Yaralandım Aman” öyküsünün kahramanının ağzından: “Kokuyor, kokuyor. Meğer yalnızlığın kokusu ne ağırmış!” dedirterek insan evladının en büyük sorunsallarından birine dikkat çekiyor. Yalnız bir kadın olan kahraman ne kahvaltıdan, ne yeme içmeden, ne günlük işlerden ne dış dünyadan zevk almamaktadır: “Koca kentte bir o yaşıyordu sanki. Yollar, çarşılar evi gibi boştu.” Bu yalnızlık derdinin dermanını kahramanımız tesadüf eseri gazetede okuyarak gittiği deprem yaşamış bir kentten evlat edindiği iki çocukta bulur. Çünkü iletişimsizliğin çaresi yine iletişimdir ve insan, insanın zehrini alır.
Kitaba ismini veren “Aptal Dünya” öyküsünde ise bir piknikte görüp aşık olduğu güzel kızın yerine trajikomik bir yanlışlıkla farklı biriyle evlenen ama ömür boyu sadece beş dakikalığına gördüğü yüzün sahibini arayan, ne yazık ki onu bulamadan ömrünü tamamlayan bir erkeğin öyküsü anlatılıyor. Koca bir ömür aptalca bir yanlışlık sonucu heba oluyorsa bu dünya aptal değil de nedir? Kahraman piknik dönüşü kızı takip ederek evi öğrenmiş, annesi o evden kız istemeye gitmiş, her şey yolunda gözükse de evlendiği kızın o kız olmadığı gerdek gecesi ortaya çıkmıştır. Duruma çok üzülen anne de oğlunu teselli etmek için ömrünü o gizemli kızı aramakla geçirir ama bütün çabalar boşa gider. Olan olmuş, beş dakikalık bir bakış, bir flörtleşme kahramanda unutamayacağı ve kurtulamayacağı bir saplantı haline gelmiştir.
“Saçkıran” öyküsünde ise kafasında çıkan yara yüzünden bakkal dükkanını kapatmak zorunda kalan, ufak bir yara gibi başlayan hastalığın tüm vücudunu sarmasıyla evden dışarı adımını atamayan kahraman, sıradan ve geçici gibi görünen durumların zaman içinde ciddileşip kurtulması mümkün olmayan bir hale dönüşerek sıradan hayatları bir kabusa çevirebileceğini gösterir.
“Göç” isimli öyküsünde ise, yazar, devlet eliyle köyünden, toprağından bir gecede koparılıp alınan, kısa süre sonra dönecekleri yalanıyla hayvanlarını almalarına bile izin verilmeyen insanların acısını dile getiriyor. Oysa hiçbir göçün dönüşü yoktur. Devlet başlarında ceberut gibi dikilmiş, iktidarını baskıyla, zorla uygulamış, köylü her zamanki gibi boyun eğmiştir. Oysa hayat kendilerinindir, öyle olmalıdır ama bizim coğrafyalar böyledir, kayıtsız şartsız itaat istenir yönetilenlerden. Ve en acısı, bir kez yersiz yurtsuz kalındı mı, nereye giderseniz gidin onun verdiği burukluğu içinizden söküp atamazsınız.
Sevgi Özel'in yalın ve duru öz Türkçesiyle kaleme aldığı öyküler insanın bireysel insani durumlarına büyüteçle bakarken bir taraftan da sosyolojik bir yaklaşımla, ülkemizin farklı coğrafyalarına, kültürüne yöneten-yönetilen ilişkisine ve insanlar arasındaki iletişime eleştirel bir biçimde ışık tutuyor.
KAYNAK
Özel Sevgi,Bilgi Yayınevi-yeni dizi, 2002