...
Başlık : Zamanı yavaşlatmak isterdim, çünkü daha ayrılığa hazır değilim...
Yazar : Aysel Yalçın

14.11.2021’de sonsuzluğa gönderdiğimiz ailemizin bir parçası sevgili Tommy’nin anısına...

 

İlk eve getirdiklerinde, “Adı Tommy olsun” demişti çocuklarım bir ağızdan. Kızım onbir yaşında, oğlum daha dokuz yaşındaydı ve her çocuk gibi hayvanları çok seviyorlardı.
Uzun zamandır tek arzuları bir köpeklerinin olmasıydı. Doğum günlerinde, yılbaşında birhediye söz konusu olduğunda;
“Anne bir köpeğimiz olsun, biz ona bakarız. Lütfen…”, derlerdi.
Ben de isterdim ama hem kedi-köpeğe karşı fobim vardı hem de işlerimin yoğunluğundan karşı çıkıyordum. Aylin o kadar çok evcil hayvan istiyordu ki, bir arkadaşım ona yedinci yaş gününde bir tavşan hediye etmişti. Çok sevinmişti kızım ama köpek
istemekten asla vazgeçmemişti.
O sabah gazete ilanından, yakın bir mesafede olduğunu öğrendiği köpeklere bakmaya gittiler babasıyla.
“Anneciğim söz bak almayacağız, sadece görmek istiyoruz” demişti.
Birkaç saat sonra kapıda kucağında küçücük yavru köpeğimizle tanıştırdı beni. İlk an çok şaşırmış, hatta biraz da kızmıştım. Lakin o masum ürkek bakışlı yavruya da dayanamadım.
Kömür karasıydı, tüyleri pı-rıl pırıl parlıyordu güneşte, gözleri sarımsı kahverengi,boynunda beyaz bir leke... Daha altı haftalık yavruydu ama oldukça büyüktü. Alman çoban köpeğiydi annesi. Benim kadar Tommy de şaşkın ürkekti, yeni ayrılmıştı ailesinden ve çok  korkuyordu.
O gece hiç bitmeyecekmiş gibiydi. Tommy sürekli ağlıyor, çocuklar üzüntüden ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Birden aklıma çocuklarımın bebeklikleri geldi, ağladıklarında kucağıma alıp, öpünce susarlardı.
Çaresizce, “Verin bakalım, bir de ben alayım kucağıma,
belki uyutabilirim”, dedim.
Garibim zaten şaşkın ve ürkek, ben ondan da ürkek. Koluma
alırken sıcaklığı içimi ısıttı birden. Kalbi sanki yerinden fırlayacak gibi atıyordu.
“Heyy,korktun mu sen? Evindesin merak etme”, diye konuşmaya başladım farkında olmadan.
Bir an bebekten bir farkının olmadığını hissettim. Anne yakınlığı onu da sakinleştirmişti az da olsa.Sabah koltukta uyuyakalmışım, yanımda beni koklarken uyandım. az irkilsem de, onu korkutmamak için sakin olmaya çalıştım.
Çok zor gelmişti bize ilk günler ama insan başına gelince nelere alışmıyordu ki!?
Tommy’yi kabullenmek, beraber yaşamayı öğrenmek, onun ihtiyaçlarını anlayabilmek oldukça uzun sürmüştü. Yine de birkaç yıl sonra geriye baktığımda,
“İyi ki bizim ailemize katılmış”, diye düşünmeden de edemedim.
Tommy çok çabuk büyümüştü, görenler yanından geçmeye korkuyordu. Aslında çok sevimli bir köpekti, çocuklarla oynamayı sever, kimseye havlamaz, sakin huyluydu. Yüzmeyi çok sevdiği için hafta sonu mutlaka göl kenarına gider, onun yüzerek suda oynamasını izlerdik.
Hatta bir gün yine yüzdürmek için hep beraber göl kıyısına gitmiştik. Ayberk çok açılmasın diye Tommy’-nin ipinden tutuyordu. Tommy gördüğü ördeğe doğru hızlıca hareket edince, oğlum da yüzmek zorunda kalmıştı. Biz de bu durumu izlerken hayli gülmüştük.Hani insan çocukları olunca alışır ya, biz de alışmıştık Tommy’ye ve her planımızı ona göre yapmaya başlamıştık.

Sayfa : 14