...
Başlık : “ Kendin inanmazsa sana, bunun sonu çıkmaz!”
Yazar : Filiz Bilgin

“ Kendin inanmazsa sana, bunun sonu çıkmaz!”

Ve Kendin”, Necati Tosuner’in son kitabı. Kitabı eline alan okuyucu “Sen” kelimesiyle kendine bir sesleniş algılıyor ve ister istemez iç sayfalara yöneliyor. İlk sayfada, iki yaygın anlatıcı türü tanrısal konumlu gözlemci anlatıcı(o) ve kahraman anlatıcı(ben) yerine üçüncü bir anlatıcı tür olan ikinci tekil (sen) anlatıcıyla karşılaşıyoruz. Bu noktada Hakan Sazyek’in “Roman Terimleri Sözlüğü” adlı eserinin ikinci tekil anlatıcıyı açıkladığı bölümde “… başkişi ya kendisine dışarıdan bakmakta, böylelikle de özellikle anlatıcı-figür özdeşleşmesi nezdinde çeşitli duyguları hem figürün çözümlemeleriyle içeriden hem de anlatıcının gözlemleriyle ve tanıklığıyla dışarıdan olmak üzere çift katmanlı bir vurguyla ifadeye dönüştürmektedir.” dediğini hatırlayarak kitabın ismindeki “Kendin”i biraz daha anlıyoruz. Kitabın ismi ile anlatı dilinin seçimi, ince ince planlanmış bir metinle karşılaşacağımızı haber veriyor.

“Sen Ve Kendin” dört ana bölümden oluşuyor. Bu ana bölümlere ad koyma yerine numaralamayı tercih etmiş yazar. Her ana bölüm de kendi içinde kısa alt bölümlere ayrılıyor. Ana bölümlerin alt bölümleri, bölüm rakamının yinelenmesiyle bitip yeni bölüme geçiliyor. Birinci bölüm on birinci bölümle biterken dördüncü bölüm de kırk dördüncü bölümle son buluyor. Böylece kitap yüz on kısa, birbirinden bağımsız, bütünlük taşımayan bölümlerden oluşuyor.

Klasik roman kurgusundan uzak, olay örgüsünün, şahısların, zaman ve mekânın olmadığı eserde kahramana ve kahramanın kendisine odaklanılmış. Zaman zaman kullanılan ifadeler bize kahramanın, yazarın kendisi olduğunu hissettiriyor. “Sırtını görünce yaşadığın-ve yerini hemencecik bir büyük şaşkınlığa bırakacak olan-o korku aklında mı?..”, “Saklanırken soluğunu tutmaya çalışmak yetmez, çocuk! Görünmesin sırtın, sobelenirsin…”, “Düşülen bir salıncak mıydı yalnızca?..” cümleleri ve benzerleri “Sen ve Kendin”nin otobiyografik karakterli bir eser olduğunu göstermekte.

Kitapta, yalnız yaşayan ve giderek yaşlanan başkahramanın çırpınışları yoğun bir anlatımla aktarılmış. “Çünkü cam kıyısında öyle durup dururkenki yalnızlık çoğaltıyor umutsuzluğu, yalnızlıktan mutsuzluk çıkıyor.” veya “ Umut, yeni bir umut bulmaktaydı. Sanki yalnızlıktan öyle öyle süzülerek var kılınmış bir umut…” cümlelerinde olduğu gibi umutsuzluk ve mutsuzluk da yalnızlık ve yaşlılık izleği ile iç içe izlekler. Kahramanın sıkıntılı, kaygılı, endişeli ve umutsuz ruh hali eser boyunca sürekli aktarılmakta.

“Sen Ve Kendin”de karşılıklı aynalarda çoğalan yansımalar gibi ses tekrarlarına, ikilemelere “Seviyor ve kendini suçluyor olmak, yine seviyor ve yine kendini suçluyor olmak, hep yıkılmak hep yıkılmak, hep kendini suçlamak zorunda kalmak, sertçe savurdu seni kendine kendine.” cümlesinde olduğu gibi sıklıkla yer verilmiş. Ancak tekrarlarla metne kazandırılan bu ritim, “Gelirken gelirken buldun öyle öyle kendini. Kendin gelirken gelirken bularak kendi oldu kendin. Sen oldun kendin gelmişken. Sen gelmişken kendindi gelen. Gelirken gelirken gider olmuştu kendin. Giderken yitirir oldun sen. Yitirir oldun giderken, nasıl da öyle ağır ağır giderken. Bulduklarını bir bir yitirir oldu kendin. Buldun ama yitirdin daha önce bulduğunu. Buldun buldun da kendin oldun. Kendin oldun yitire yitire.” benzeri yoğun kullanılan yerlerde okuyanı metinden ya koparıyor ya da metnin girdabında çıkmaza sokuyor.

Kahraman ve kendisi bazen “Benlikte kendinin değişmez düşmanı olarak sen! Ve az sonra seni ateş altında tutacak kendin.” cümlesinde olduğu gibi karşı karşıya gelirken bazen de “ Kendin değil miydi seni başkalarından koruyan?..” cümlesindeki gibi birbirlerine sığınırlar.

Necati Tosuner, Feridun Andaç’ın “Yazarın Kitabı” adlı kitabındaki deneme yazısında, “Arkadaşlarım şiir yazarken ben niçin öykü yazdım, diye bugün düşününce, öykünün anlatmak istediğim derdi aktarmaya daha uygun düştüğünü görüyorum. Sonra kendimi anlatmayı sevdim de doğrusu.” diyor. “Sen ve Kendin” in her bölümü birbirinden bağımsız, yazarın istediği derdi aktarabildiği birer durum öyküsü niteliğinde.

“Sen Ve Kendin”, aktarılması ve anlatılması zor olan çok katmanlı, derinlikli okumalara açık, sanat yönü ağır basan bir eser.

 

Kaynak:

Necati Tosuner, Sen ve Kendin, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2020.

Sayfa : 5