...
Başlık : Her 1 Mayıs Bana Yaşar Nezihe’yi Hatırlatır
Yazar : Ş.Nezih Kuleyin

Evet unutulan ve yaşatılan yönleriyle Yaşar Nezihe yürekli bir kadın şair olarak bize bıraktığı bir şiirle 1 Mayıs’a bir derinlik ve tarihsel bir not düşmeyi başarmıştır. Bilmeyenler için Yaşar Nezihe hakkında kısa bir bilgi verelim

17 Ocak 1880 de doğmuştur. Çağdaşları arasında en kötü ekonomik şartlarda yaşamış, kardeşleri ölmüş, babası okula gitmesine karşı olduğu için gizlice okula gitmiş, her çocuğu okula anne babası getirirken onun yanında kimse olmamasından dolayı öğretmeni tarafından “kendi gelen” adı takılmış, babası okula gittiğini duyunca onu döverek evden atmış, üç kez evlenmiş, hiç birisi ile kısa süreli bile bir mutluluğu olmamış, iki çocuğunu kötü beslenmeden dolayı kaybetmiştir.
Kendisini anlatırken şöyle demektedir;

Altmış senelik hayatımda iki gün gülebildim
Zevk almadım hayatın baharından yazından
Kara bahtım utansın saçımın beyazından

Sadece bir yıl eğitim alır ama o kadar zeki olmalıdır ki bu eğitimle, üç dilde şiir yazacak kadar bir yetkinliğe, her biri çok nitelikli eğitim almış kadınlar dünyası dergisinin yazar kadrosu arasında kendine yer bulmayı başaracaktır.

Hayatı bu derece kötü şartlarda yaşayan Yaşar Nezihe şiirimizin en usta şairlerinden birisi olmayı başarmıştır. Şiirleri bugün bile Urfa’da yapılan sıra gecelerinin olmazsa olmazları arasında yer alır.

Tutuklanır aç kalır ama işgal yıllarının İstanbul’unda işgale karşı direniş mücadelesinden ve İşçi hareketinin yayın organı haline gelen Aydınlık dergisi ile Kadınlara Mahsus Gazete’nin önemli yazarlarından biri olmayı başarır.

Aydınlık onun “1 Mayıs İçün” adlı şiirini kapağına basar. Size şiiri ve Aydınlık Gazetesinin kapağındaki biçimiyle  ve latin alfabesi ile aşağıda aktarıyoruz.

Bir Mayıs İçün
Ey işçi
Bugün hür yaşamak hakkı seninken
Patronlar o hakkı, senin almışlar elinden.
Sa'yınla edersin de "tufeyli"leri zengin
Kalbinde niçin yok ona karşı, yine bir kin?
Rahat yaşıyor, işçi onun emrine münkâd;
Lakin seni fakr etmede günden güne berbâd.
Zenginlere pay verme, yazıktır emeğinden.
Azm et de esaret bağı kopsun bileğinden,
Sen boynunu kaldır ki onun boynu bükülsün.
Bir parça da evlatlarının çehresi gülsün.
Ey işçi
Mayıs birde bu birleşme gününde
Bişüphe, bugün kalmadı bir mani önünde.
Baştanbaşa işte koca dünya hareketsiz;
Yıllarca bu birlikte devam eyleyiniz siz.
Patron da fakir işçilerin kadrini bilsin,
Ta'zim ile, hürmetle sana başlar eğilsin,
Dün sen çalışırken bu cihan böyle değildi,
Bak fabrikalar uykuya dalmış gibi şimdi.
Herkes yaya kaldı, ne tren var, ne tramvay
Sen bunları hep kendin için şan-ü şeref say.
Birgün bırakınca işi halk şaşkına döndü,
Ses kalmadı, her velvele bir mum gibi söndü.
Sayende saadetlere mazhar beşeriyet;
Sen olmasan etmezdi teali medeniyet.
Boynundan esaret bağını parçala, kes, at!
Kuvvetedir hak. Hakkını haksızlara anlat.

Yaşar Nezihe soyadı kanunu çıktıktan sonra Bükülmez soyadını alacaktır. Bekir Yıldız “Şair Ana” adlı öyküsünde onu bizlere yeniden hatırlatır. 1970 yılında aramızdan ayrılır.

Ben ise her 1 Mayıs’ta buruk bir acı ile Yaşar Nezihe Bükülmez’i hatırlarım.

Sayfa : 3