EDİTÖRDEN… Aslı Zorba
Virüsüyle, depremiyle, orman yangınlarıyla koca bir yılı bıraktık arkamızda. Birleşmiş Milletler, 2020 yılının şu ana kadar ölçülmüş en sıcak yıl olduğunu açıkladı. Doğanın insanoğluna “beni düşünerek yaşamak zorundasın”ın mesajını her anlamda verdiği bir yılı uğurladık. Neredeyse tüm dünyanın evlerine kapandığı günlerin ardından uydudan çekilen fotoğraflardan gördük ki......
Adnan Gerger Biyografisi Aslı Zorba
1958 yılında Diyarbakır- Hani’de doğdu. Suruç’ta liseyi bitirdikten sonra önce Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde daha sonra A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne devam etti. 1980’li yıllarda fakültede okurken Hürriyet Gazetesi’nde profesyonel olarak gazeteciliğe başladı. ...
Bilinsin isterim ki ilham denilen periler, şu yaşadığımız vahşi çağı çoktan terk ettiler.” Aslı Zorba
Adnan Gerger. Gazeteci, şair, yazar, fotoğrafçı. Meslek hayatında farklı alanlarda elliden fazla ödüle layık görülen çok güçlü bir kalem; dostane bir yürek. Hayatını anlatmaya adamış Gerger’le çocukluğundan edebiyata; sosyal medyadan son kitabı Ses ve Sus’a kadar pek çok konuya değindiğimiz keyifli bir röportaj yaptık....
Adnan GERGER’in “YÜZSÜZ HAYAT” Romanı Hakkında… Gülçin Manka
Bazı romanlar vardır, hacimleri küçük olmasına rağmen konuları, derinlikleri, okura hissettirdikleri ile kocaman bir yer kaplarlar yüreğinizde. Böyle romanlar ya da novellalar yükte hafif ama pahada ağır mücevherler gibidir. Bir elmas parçasını yakından inceleyince içindeki gökkuşağı renklerine, ışığın kırılmasıyla doğan içiçe geçmiş sayısız boyutun derinliğine nasıl hayran olursak, bu kitaplarda da aynı olaya tanıklık ederiz....
“Özgünlüktü; bizi sancılarla doğuran ve hayata bir kurban gibi sunan.” Filiz Bilgin
Adnan Gerger’in “Yürürlükteki Yalanlar” adlı kitabı beş öyküden oluşuyor. “Otobüs Yolculuğu” adlı ilk öykünün hemen başında okuyucu “Bu hikayeyi okumak için sen de hazırlıklı ol, ey Okur!” diye bir çağrı ile karşılaşıyor. Böylece okuyucu kendine yöneltilen bu seslenişle birlikte dikkatini daha da arttırarak öykünün atmosferine dalıyor....
Bukalemun Sevgisi İ. Zeynep Sünel
Arabasının farlarının aydınlattığı iki tarafı çalılık, yolda ilerlerken bir yandan da verimsiz geçen günü düşünüyordu. “Sıradan geçen gün koleksiyonuma bir tane daha ekleniverdi,” dedi için-den. Kendisine yabancılaşan sabah sekiz, akşam beş işine gidiyor, gün boyu kalkamadığı masa başı işleri bir meslekten ziyade hayat tarzı oluveriyordu artık....
KALBİNDE OLANI TAKİP ET Büşra Çelik
Akşam yemeği için masaya oturmuştuk. Uzun masada annem bana en uzak konuma yerleşmişti yine. Çorbalar bitmişti anneme pilav servisi için tabağımı uzattım. Kazayla elime dokununca hızla çekti tabağı. Temas ihtimalini ortadan kaldırmak için pilavı doldurduktan sonra tabağı bana uzatmak yerine masaya koydu. Gerginlik durumunu hisseden babam ortamın havasını değiştirmek için konuşmaya başladı....
NEŞTER Manolya Berk
Kız, o gün oturma odasına girdiğinde, dikiş makinesi nedense gözüne bir değişik göründü. Annesi ısrarla oradaki neşterin çok keskin olduğunu söylüyordu ama, bu bir türlü aklına yatmıyordu. O kadar küçücük bir şey, nasıl o kadar çok keskin olabilirdi ki? Bu işte bir gariplik vardı, bu garipliği çözmeliydi. Makinenin kapısını açıp, neşteri aldı. Annenin tuttuğu gibi, keskin olmayan tarafından tuttu...
SUPHİ TAŞHAN- Ya dergiler olmasaydı Ş.Nezih Kuleyin
Bir derginin sürekli yazan bir yazarı olarak Suphi Taşhan’ı sizlere aktarmayı düşünmüş olmaktan tahmin edemeyeceğiniz kadar büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bunun nedeni bu yazının, bir anlamda dergilerin toplumsal yaşamımızda ne kadar önemli bir işleve sahip olmalarının da önemini anlatan bir yazı olmasıdır. Eğer yazın ile ilgili geçmişte yayınlanmış dergiler olmasaydı Suat Taşhan gibi önemli bir şair bugün belki de tanınmıyor olacaktı. Çünkü yaşadığı dönemde hatta öldükten neredeyse elli beş yıl sonra bile bir kitabı basılamamıştı...