...
Başlık : Esrik Roman ADSIZ OZANLAR KENTİ
Yazar : (M.Loris Lemur M) Serdar Koç

-XII-

Şiir başı yapar meyhanede şair. Şiirdaşlarıyla buluşur dizeleri. Yok; yok yere umutlanmayın; bir başına. Meyhaneden bir masada…

Akşamdan geceye kurar şiir tezgâhını, sonra toplar geceden sabaha, yeni imgelere uyanır ha bire. Ha bire dokur durur şiirini. Kalem kâğıtla buluşur, kâğıt kaleme aşina. Tutkun. Kendince dem vurur. Mey.
(Dengbêjlerden Dede Korkut’a, kervansaray anlatılarından Binbir Gece Masalları’na…

Tıpkı, okul yıllarındaki bir işe yaramadığı sanılan bıktırıcı matematik egzersizlerinin nihayetinde insan zekâsını, muhakeme yeteneğini, muhayyilesini vb geliştirdiği gibi; bıkmadan usanmadan saatlerce sözcüklerle cebelleşme tutkusu, fark edilmez ağırlıkta, zihnin şiir yazma yeteneğini ve şiirsel duyarlılığı geliştirebilme ihtimaliyle malul…
Tüm emeklerinin boşa gittiğini sandığı ve umutsuzluğa kapıldığı anlar da olurdu, doludizgin coşkulandığı anlar da…
Şiiri sahneden algılamak çok zor. Kâğıt kalem yazılmalı zamanın belleğine ve sonra şiirdarlarca okunmalı. Gözle. Gönül gözüyle. Yürek-ten anlaşılmalı. Yürekle bilinmeli. Yürekte bilenmeli…

Manaya takla attırmaya sıcak bakmaz, süslü sözü, ağdalı dili sevmezdi. Mümkün mertebe sadeleşerek ilerlerdi şiiri, kendini eksilterek. Hep acemisi olmuştu hayatın. Mahcup ve utangaç. Kendi ardını toplayarak ilerlemeli şiir, bilgelik kumaşın yetmez, şairanen de olmalı. Bilgiçlik değil.

Şiir, aşktan vücut bulan bir vecd hali fakat tamamıyla entelektüel bir mevzu, bu yüzden de aşk metafiziğin, şiirse fiziğin konusudur.

Ahmed Gazâlî’nin düzyazı şiirin, gerçek öncüsü olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, Gazâlî’nin “Sevânih’u-l Uşşâk” adlı kısa risalesi, “Onbirinci yüzyıl sufî şairlerinin şiirleriyle desteklenen veciz ve şiirsel bir düzyazı denemesidir.” Az ve öz yazar. Hallâc’dan etkilenmiştir. Şemsi Tebrizi ve Mevlana Rumi’nin ideolojik öncülüdür. Mevlana’nın da “ Dinim aşktır benim” demesi boşuna değildir.
İtikadınca, bilinçli olarak kendini gizlediğini söyleyebiliriz. Devam eden bir geleneğe aittir.
İlahî güzelliklerin ‘gözle görülür güzellikler’ şeklinde tecelli ettiğine inanır.
Bana Gazali’yi anlat
aklı reddeden, dogmayı yücelten İmam’ı değil
Ahmed’i anlat bana; Şair’i, şiir hanesini;
Sevânih’u-l Uşşak’ı…
bağnaz münafığı değil…

Sözcükler insandan habersizdir ama insana insanı haber verir.
Külünü bırakmak ister geride, her şair şiirinin som külünü.

Gerçeğin kendisi öyle gerçeküstü ki/ Sözcükler hep yavan kalacak
Şiir hep hayattan bir adım geride/ Her şair birer öncü olsa

Siz olsaydınız bu romanı nasıl sürdürürsünüz?

info@bulutyazardergisi.com.tr

Sayfa : 12