...
Başlık : Esrik Roman ADSIZ OZANLAR KENTİ
Yazar : (M.Loris Lemur M) Serdar Koç

-VI-

Bir devri saadettir ki şol sefahat deryalar gibi.
Bir devri sefalettir ki şol sadakat köpekler gibi.

Yaşamın tutsak alınmasından daha kötüdür yaşama tutsak olmak.
Bütün zamanların yekpare öpüşmekten ibaret olduğu mevsim geride kalmıştı.
“Sokakta yürüyen bir rüzgâr çanından farksızdı.”
-Yâre yarenlik gibisi yoğ imiş cihanda…

Yâr elinden efsun çektim tenime-
Sımsıcak girdim uykuya.
Uyandım. Anladım ki uyumuşum. Üstelik kollarında yârin…
Sevgili katındasın, yok ötesi. Yâr kadehindesin.

Aşk sana yakışıyor, güzel duruyor sende aşk.
Ant olsun ki senin için geldim bu cihana, cisminde can bulmaya.
Tat ve tuz; tin ve ten. Ömrüm diş izin olsun yeter.
Sevgili katındasın, yok ötesi. Yâr kadehinde/sin.
Teninin tuzlu balı, ballar balı…

Aşk ülkesinde çölün sonu yok, hep susuzluk çektiğimiz çöl aşk.
Aynı hamurun ekmeği olmak, aynı ateşte pişmek… Senli benli.
Sözcük sözcüğe ulanır, sonsuza dek…

Ayaklarım, kalbim ve aklım…
Ayaklarım dinlemiyor beni. Kalbime söz geçiremiyorum. Aklım, otur oturduğun yerde, canına yazık, diyor. Kalbim koşup gidiyor yâre doğru. Aşk insanı kanatlandırırmış, öyle diyor. Ten sofrasındaki zevk-ü sefa saatleri dinecek bir gün. Dostluk baki kalacak.
Uykusunu ben’le paylaşan yârim.

Bazen hükmümüz geçmez gözyaşına…
Bize rağmen eğilip öper yanağımızdan, irademize boyun eğmez.
Kalbimiz kontrolümüzden çıkar bazen, kalbine söz geçiremez insan, aklı dinlemez…
Bazen kapısından iner birkaç dakika bahçesine;
Gönül indirmez...

Göğe ağarken, miracına düşüyorum, sen, siz.
Senin yüzünün ardındaki kimdi ve benim yüzümün…
Yaban yemişine aşılanmış iki çubuk, iki ayrı can, yekvücut.
Bir can, iki ayrı ruh… Birbirimiziz ve birbirimiz değiliz, biz iz.
Biri diğerimiz… Sazdan ses alan tezene…

Gözyaşından mürekkep imgeler damlıyor dizelere, geceyi tamamlayan. Taş çürüyor.
(sûzidil, nihâvend, gerdâniye bûselik, incecik,


İnsana bağışlanmış en güzel bilinçtir aşk

Sayfa : 6