...
Başlık : BIÇAK SIRTI ÖYKÜLER (cimcik öyküler)
Yazar : Serdar Koç

ŞEFİKA

Bırakıp gidemiyorum onu, çok özlüyorum. Arada bir uğradığımda mezarına, yanımdaymış gibi hissediyorum, onunlaymışım gibi oluyorum. Çocuklar, torunlar Amerika’da, bırak gel buraya temelli, diyorlar, yalnız başına kalma oralarda. Yılda bir, bir iki aylığına gidiyorum, özlüyorum onları da. Ama sonra dönüp geliyorum gerisin geri. Onun mezarından uzaklaşamıyorum bir türlü. Onu çok özlüyorum. Döne yana geliyorum mezarıyla muhabbete, ondan vazgeçemiyorum.

Gece geç vakte dek sohbet etmiştik yatakta. Sabah erken kalktım, kahvaltıyı hazırlarken kalbim cız etti, döndüm tekrar baktım, bir tuhaflık vardı, biraz daha uyusun istemiştim oysa, nerden bilebilirdim artık uyanmayacağını…

HACER

Önce ağladım, çok ağladım. Sonra ağlamasını öğrendim. Hastalığın ayrıntısını çok merak ettim, araştırdım. Sonra merak etmemeyi öğrendim. Önceleri sağlık personeliyle tartışırdım. Sonra tartışmamayı ve sükûneti öğrendim. Yavruma enjeksiyon, pansuman ve başka tıbbi işlemleri yapmayı öğrendim. Zamanı yönlendirmeyi öğrendim.

Önceleri, ne kadar zordu. Ömrü hastane ortamlarında geçirmeyi öğrendim. Sağlık personelinin yapacağı pek çok şeyi kendimin de yapabileceğimi öğrendim. Hastalığın adını bile telaffuz edemezken, her ayrıntısını öğrendim. Kabullenmeyi öğrendim. Başka hasta yakınlarına yardımcı olmayı, bildiklerimi öğretmeyi, bilmediklerimi öğrenmeyi öğrendim.

Bütün bunların bir gün bitivermesinden korkuyorum, çok korkuyorum, razıyım her şeye, bitmesin…

Yeter ki öykümüz bitmesin. İçinde bulunduğumuz öyküyü her haliyle seviyorum, razıyım, bitmesin…

Her şeye rağmen, her şeyiyle…

ZERRİN

Kızılay’a senle ben de geliyim mi ananne, o sokağa gitcez mi yine, ne olur beni de götür. Lütfen ama!

Hadi giyinelim o zaman. Bi dakka, devrimci arkadaşların da gelcek mi ananne. O zaman ben gelmiim?

Devrimci arkadaşlarınla tanışınca onları çok seviyorum, sonra ölünce çok üzülüyoz. Yok ben gelmiim.

Sayfa : 13