...
Başlık : 2020 YILI BİTERKEN
Yazar : Filiz Bilgin

Hepimiz zor bir yıl geçiriyoruz. Dünyayı saran salgın olanca hızıyla devam ediyor.  Eskiçağdan günümüze uzanan süreç içerisinde insanlar önemli salgın hastalıklar yaşamışlar. MÖ. 2000 yılında yazıldığı tahmin edilen Gılgamış Destanı’nda vebadan bahsedildiği görülmüş. Bulaşıcı ve ölümcül olması sebebiyle insanların kitleler halinde ölümüne neden olan  salgınların, toplum psikolojisinin bozulması, insanlarda korku ortamının doğması, sosyal ilişkilerin zayıflaması, ekonomik ve kültürel gerilik gibi birçok sonuçları olmuş.

 Salgın, Albert Camus’ nün felsefi romanı “Veba” dan Orhan Pamuk’ un tarihi romanı “Beyaz Kale” ye, Andreas Franghias’ ın siyasi romanı “Veba”dan, Jack London’ ın post-apokaliptik  romanı “Kızıl Veba” ya kadar pek çok eserde metaforik de olsa karşımıza çıkıyor. Salgınların kıyımını bu tür kitapları okuduğumuzda kurmacanın içinden düşlerken bugünlerde salgını bizzat yaşamakta, olumsuz etkilerini bireysel ve toplumsal olarak topyekün hissetmekteyiz. Giovanni Boccaccio, Decameron adlı eserini 1348 yılında yazmaya başladığında Avrupa’da büyük bir salgın vardı ve bunu eserinin giriş bölümünde  “…veba birkaç yıl önce doğu ülkelerinde görülmüş, çok sayıda can kaybına yol açmıştı. Daha sonra durmadan yayılarak Batı’ya ulaştı. Koruyucu önlemler etkisiz kaldı. Özel görevliler kentin çöplerini temizlediler. Hastaların kentten içeri girmeleri yasaklandı. Sağlık önlemleri artırıldı… Hastalar gün boyunca hastalığı sağlıklı insanlara bulaştırdıklarından, salgın hızla yayılıyordu; tıpkı yanı başındaki kuru, yağlı nesnelerle beslenen bir ateş gibi. Hastalık yalnızca hastaların sağlıklı kişilerle konuşmaları, bir arada olmaları sonucunda onlara da bulaşıp ölmelerine yol açarak yayılmıyordu; hastaların giysilerine, elledikleri, kullandıkları nesnelere dokunmanın da  hastalığı yaydığı anlaşılıyordu.” diye anlatıyor. Covid-19 virüsü salgını günlerinde bu cümleler ne kadar tanıdık geliyor. Yüzlerce yıl önce yaşamış insanlarla aynı duyguları, korkuları hissederken insan klonlamanın tartışıldığı, uzay yolculuğun planlandığı, yapay zekanın insan zekasına adım adım yaklaştığı çağımızda, bilimin salgın sürecini olabildiğince kısaltmasını sabırsızlıkla beklemekteyiz.

 2020 yılının son sayısını çıkarıyoruz.  Bu yıl sırasıyla Perihan Karayel, Erendiz Atasü, Cemil Kavukçu, Zerrin Taşpınar, Ethem Baran’ı konuk ettik ve bu yılın son sayısında da Attilâ Şenkon’ u ağırlıyoruz. Önümüzdeki sayıda ise Adnan Gerger konuğumuz olacak.

Gerek Attilâ Şenkon dosyamız, gerekse öyküler, şiirler ve deneme yazısı ile dergimizi keyifle okuyacağınızı umuyoruz. Şiir, öykü ve denemelerinize dergimizin her zaman açık olduğunu bir kez daha hatırlatarak içinde bulunduğumuz zor günlerin sağlıkla geçmesini ve salgının yalnız kurgunun içinde karşımıza çıkmasını dileriz.

Sayfa : 2