...
Başlık : KİTAPLARIN ZAMAN İÇİNDEKİ YOLCULUĞUNA GENEL BİR BAKIŞ
Yazar : Elçin Toker

Biraz edebiyat üzerine duralım mı? Çıkış ve varış noktamızın hep çocuklar olduğunu düşünerek. Hala “Edebiyat” denilince şiirsel ya da insanı yerine mıhlatan cümleler kurmak geliyor aklıma ve “Dikkat” diyorum kendime. Bu işi yapan üstatlara hayranlık duyuyorum, onlara saygısızlık yapar mıyım bilmiyorum ama işin içinde çocuk olunca ben de varım demekten kendimi alamıyorum.

“Çocuk ve Edebiyat” uzun yıllar yan yana kullanılmayan iki kelimeydi. Çocuğun küçük insan olduğu, çocukluk döneminin insan yaşamında çok kısacık bir yer tuttuğu, bu nedenle çocukluk tecrübelerinin önemsiz olduğu gibi bir düşünce hakimdi. Artık bu düşünceler yapılan araştırmalardan alınan sonuçlar ile bertaraf edildi. Çocuğun, 0-5 yaş aralığında yüksek öğrenme potansiyeline sahip olduğu, bu dönemde edinilen olumlu kazanımlar sayesinde daha hızlı, başarılı bir gelişim gösterdiği kesinleşmiştir. Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi eğitim, gömleğin ilk düğmesi kabul edilir. Doğru iliklenmesinin önemi büyüktür.

Eski zamanlarda hiç kitap yoktu. Dünyada çocuk edebiyatı ninniler ve büyüklere uygun yetişkinler tarafından anlatılan masallarla başlar. Zaten masal deyince akla ilk çocuklar gelmez mi?  Kabilelerde eskiden masal anlatıcıları vardı. Bizim ailede de “Bal Dudak” bir hala vardı. Tüm tanıdıkların halasıydı. Onları ziyarete gitmeyi çok severdim. Mutlaka bir masal anlatır. Masal sonunda aynalı büfenin üstünü süsleyen özel bir porselen çanaktan çikolata ikram ederdi. Yani masalın bir ritüeli vardı. Masal anlatmak ve okumak önemli bir iştir. Hafife almamak gerek.

Zaman İçinde Dünyada Çocuk Edebiyatı Nasıl Bir Gelişme Gösterdi?

 Çok eski zamanlarda halk ozanları yetişkinlere anlatılan bu masalları derleyip toplumdan topluma taşıdılar. 15. Yüzyılda İngiliz matbacı  Caxton ilk defa büyükler için küçük cep masalları basmıştır. Fransa’da 14. Lui döneminde çocuk kitaplarının babası olarak anılan Charles Perrault’un bastığı kitaplar ise çocuklar içindi. Halk arasında anlatılan masalları toplayıp, kısaltarak yeniden düzenlemiştir (1697). Bunlar içinde “Kül Kedisi”, “Parmak Çocuk”, “Mavi Sakal”, “Kırmızı Başlıklı Kız”, “Çizmeli Kedi”, “Uyuyan Güzel” gibi hepimizin bildiği eserler vardı. Bunlar İngiltere ve Almanya’da da basıldı. Çocuklar İngiliz yazar Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe’su (1719) ve İrlanda’lı yazar Jonathan Swift’in Gulliver’in Gezileri (1726) gibi yetişkin kitaplarını da çok sevdiler.  Dünya genelinde yetişkinlere anlatılan masallara baktığımızda; Kuzeyde Andersen Masalları (156 adet hikayenin sahibi Danimarka’lı yazar Hans Cristian Andersen 1805/1875 - Çirkin Ördek Yavrusu, Kibritçi Kız, Parmak Çocuk, Kralın Yeni Elbisesi, Kurşun Asker, Prenses ve Bezelye Tanesi, Uçan Sandık, Karlar Kraliçesi v.b) , Batıda Grimm Kardeşler (Jacob Grimm, 1785/1863 ve Wilhelm Grimm 1786/1859. Alman iki kardeş yazar- Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Kırmızı Başlıklı Kız, Hansel ile Gretel, Bezelye Prenses, Çizmeli Kedi, Bremen Çalgıcıları, Kül Kedisi Sindirella v.b), Doğuda Binbir Gece Masalları ( Hint, Arap ve İran halk öykülerinin derlemesinden oluşan Orta Doğu kökenli 264 adet eser – Ali Baba ve Kırk Haramiler, Açıl Susam Açıl, Tacir ve İfritler, Hamal ve Üç Hanım, Kambur v.b. Menşei, yazarı ve ne zaman yazıldığı kesin bir sonuca varılamamıştır) olduğunu görürüz… Çocuk kitaplarında gelişme 19. Yüzyıla kadar yavaş olmuştur. 19. Yüzyılda Amerikalı yazar Loise May Alcotto’nun “Küçük Kadınları - 1869” ile aile hikayeleri, İskoç yazar Robert Stevenson’un “Define Adası -1882” ile macera kitapları ön plana çıkmıştır. 20. Yüzyılın başlarında İngiliz yazar Beatrice Potter’ın “The Story og Petter Rabbit – 1906” kitabıyla çocuk edebiyatına hayvan öyküleri de eklendi. Bence en anlamlı olan ise Çocuk Eğitimi Reformcusu, Berkeley’in ilk kadın dekanı Amerikalı Lucy Sprague Mitchell’in “The Here and Now Story Book -1921” isimli kitabı ile ilk defa çocukların küçük yetişkinler değil bir birey olduğu fikriyle buluşmasıdır. Dünyanın tüm ülkelerinde çocuk edebiyatı örnekleri her gün biraz daha gelişerek ve artarak yayılmaya devam etmektedir.

Türkiye’de Çocuk Edebiyatı? Tanzimat’la Çocuk Edebiyatında Yenilikler Oldu Mu? Cumhuriyetin İlanı İle Ne Tür Yenilikler Oldu?

Türkiye’de çocuk edebiyatının geç ortaya çıktığı bir gerçek. Ancak bütün toplumlarda olduğu gibi bizim toplumumuz için çocuk çok önemlidir. Tanzimat’tan önce sözlü edebiyat türü hakimdi. Masal, bilmece, tekerleme, atasözleri, Nasrettin Hoca fıkraları olarak evlerde, Karagöz oyunları şeklinde kahvehane ve toplantı yerlerinde çocuk yetişkin herkese sunulmaktaydı. Bunlar öğüt verici nitelikte paylaşımlardı. Tanzimat dönemi “Türk Çocuk Edebiyatı”nın başlangıcı sayılabilir. Türkiye’nin çocuk kitapları tanzimat dönemi yazarlarımızdan Şinasi, Recaizade Ekrem, Ahmet Mithat tarafından Fransızca’dan çevrilen kısa şiirler ve hayvan hikayeleriydi. Ve bütün bu yapıtlar 9 yaş ve üzeri çocuklar için yazılmıştır. Daha sonra pek çok yazar ve şair çocuklar için kitap yazmaya başladılar.  19. Yüzyılın sonları ve 20. Yüzyılın başlarında özelikle Ahmet Rasim, Ahmet Mithat, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Tevfik Fikret, Ali Ekrem Bolayır, İbrahim Alaattin Göksa, Ali Ulvi Elöve, Aka Gündüz’ü çocuk edebiyatı yazarlarımız arasında sayabiliriz. Cumhuriyetin ilanından sonra yeni bir dönem başlamış ve kitaplar yeni harflerle tekrar basılmıştır. 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak planlanmış, böylece çocuk ve çocuk eğitiminin ulusal bir politika olarak ele alınmasıyla çocuk edebiyatı da çeşitlenerek gelişmiştir. Çocuğun daha çok önemsendiği dönemde Reşat Nuri Güntekin, Mahmut Yesari, Ragıp Çalapala, Kemalettin Tuğcu gibi yazarları çocuk edebiyatının önde gelen isimleri olarak görüyoruz. 1950’li yıllardan sonra Amerikan çocuk edebiyatı içinde yer alan birçok kitap dilimize çevrilmiştir. Bunların çoğunluğu Amerikan tarihi ve kültürüne ait fantastik kahramanları olan çizgi romanlardır. 1960 yılında TDK ve Kültür Bakanlığı çeşitli yarışmalar düzenlemiş. Çocuk ve eğitimin önemine dikkat çekmiştir.1966’dan başlayarak çocuk kitaplarında gelişmeler görülmeye başlanmıştır. Talip Apaydın, Gülten Dayıoğlu’nun eserleriyle çocuk edebiyatı iyice hareketlendi ve çeviriler artmıştır.

Türkiye’de İlk Resimli Çocuk Kitabı Ne Zaman Basıldı?

1966 ve 1967 yıllarında “Ayşegül ve Ayşecik” dizisinin çevirileriyle Türkiye’de çocukların ilk resimli kitapları oldu. 1970’li yıllardan sonra artık özellikle çocuklar için yazın ve yayın yapılması düşüncesi ortaya çıktı. Hele ki 1979 yılının ‘Dünya Çocuk Yılı’ olarak kabul edilmesiyle yazarlar bir anlamda ‘Çocuk Kitabı Yazarlığı’nı benimsedi. Can Göknil’in “Kirpi Masalı - 1974” ilk resimli çocuk kitabımızdır. Günümüzde çocuk eğitimi alanında çalışan, okuyan, öğreten ve bu alan için özel yazan yazarlardan pek çok hikayeler, alıştırma kitapları yazılmakta ve daha niceleri basılmakta çeviriler artarak devam etmektedir. Hatta sadece çocuk kitaplarını basan yayınevleri mevcuttur.

Çocuk üzerine çalışmalar yapan bir birey olarak; Çocuk ve çocuk edebiyatına emek verenlere, okuyabilmemi sağlayan öğretmenlerime hürmetlerimi gönderiyorum. Her kitapla farklı bireylerle tanışma, bambaşka bir ruh haline girebilme, zihinsel geziler yapabilme olanağı buluyoruz. Okumak gibisi var mı? Ne mutlu bize…

 

 

Sayfa : 9