Başlık : BIÇAK SIRTI ÖYKÜLER (cimcik öyküler)
Yazar : Serdar Koç
ÖYKÜYORUM
Az sözcükle öylesine kocaman öyküler oluşturuyor ki dili susturucu bir silah sanki.
Sözcükleri susturup sonra sessiz çığlıklar attırıyor, çeliğe su verir gibi.
Çelik tırnaklı keskinin, diğer çeliği keserken çıkardığı çığlık ve ateş, derin mağaralarda yankılanan.
Yüreğin dev çırpınışları, alt edilemeyen sessizlik, susturucu silahı dilin.
Dilek ağacına bağlanmış bir çaput parçasının çıplak dalda savrulması, yıllar yılı.
Hoşça kal demeden ayrılmak bir kent ten.
Yemin yeni başladı, belleğin yemini, belleğin özgürlüğü.
KUŞATMA
Gezegendeki büyük kuşatma sürüyor. Kapitalizm komplosu. Şafak karanlığı yararken, tanyeri kızıllaşacak. Kızaracak gökyüzü, erimiş maden gibi, geçmiş dürülüp bükülecek, açılacak yeryüzü.
Gelecek; bir milyon yıl da olsa, geçmiş; bir dakika da olsa, mümkünü yok olacak.
RUTİN
Hayat rutinden ibaret olsaydı çekilmezdi, rutine sırlanmış aykırı adacıklar olmasaydı, zamanın kıvrımlarına gizlenmiş boşluklar. Bir nice hayatlar ihtimali.
Sesini işitmek, seni hissedebilmektir. Ardında bıraktığın her kelime yüreğimde. Teşekkürler şiire. Yol boyu her daim yanımda. Anlatacak beni sana. Yanında olamadığım belki birkaç an’da.
Merhaba dün geceye, bir öncesine, daha öncesine… Merhabalar kalsın burada beklemede